Yandex.Metrica

Pablo Picasso

Pablo Picasso - 2

İspanyol ressam. Gerçek adı Pablo Ruiz Picasso’dur. Picasso tanınan en üretken sanatçı ve 20. yüzyılın en önemli ressamlarından biridir. Guiness Rekorlar Kitabı’na göre, toplam 13,500 resim, 100,000 baskı, 34,000 kitap resmi ve 300 heykel ve birçok seramik ve çizim üretmiştir. 1973 yılında eserlerinin toplam değerinin 750 milyon dolar olabileceği tahmin edilmiştir. Sanat dünyasında çığır açan Kübizm akımının Georges Braque’la birlikte öncüsüdür.

Aşağıda Pablo Picasso`la ilgili Wikipedia`dan alınmış bilgi bulunmaktadır.

Hayatı

Picasso 25 Ekim 1881’de Malaga, İspanya’da doğdu.(İsmini,annesi rüyasında görmüştür) Babası bir ressam ve resim öğretmeniydi. Küçük yaşta resim yapmaya babası tarafından yönlendirildi. Resim yeteneği kısa sürede keşfedildi. 1895’te Barcelona Güzel Sanatlar Okulu’na girdi. 1901 yılından itibaren anne soyadı olan Picasso’yu kullanmaya başladı. Desenleri İspanyol bir dergi olan Juventut’ta yayımlandı.

1900’de ilk kez Paris’e gitti. Dönemin yenilikçi sanatçılarının yaşadığı Montmartre semtinde bir süre para içinde yaşadı. Picasso yaklaşık 1901-04 arasındaki ilk dönem yapıtlarında sıradan insanların, sirk palyaçolarının, akrobatlarının resimlerini yaptı. Büyük kentlerdeki yaşam kadar, sirk yaşamı da ilgisini çekiyordu. Ne var ki, tablolarında bu yaşamın hüzünlü yanını yansıttı. Sanatçının bu dönemi ‘Mavi Dönem’ olarak tanımlanır.

Picasso, Georges Braque ile kübizmin temellerini atmış sayılmaktadır. 1907’den 1914’e kadar kübist olarak adlandırılan tarzda tablolar yapar. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Resmedilen nesneler geometrik formlar oluşturacak şekilde basitleştirilmiş yahut geometrik şekillere bölünmüştür. Kübizmin bir diğer özelliği de uzaydaki üç boyutlu bir cismi iki boyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Bu amaçla Picasso, şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir.

I. Dünya Savaşı sırasında Picasso, Jean Cocteau ile beraber Roma’da kalır. Burada sahne dekoratörü olarak çalışırken dansçı Olga Kokhlova’yla tanışır. Picasso ikinci eşi olan Olga Kokhlova ve oğlunun birçok portresini yapmıştır. (Paul en Pierrot, 1925, Picasso Müzesi, Paris)

20’li yılların başında ressam klasisizme geri döner: Trois Femmes à la fontaine (1921, Modern Sanat Müzesi, Paris). Ayrıca mitolojiden de esinlenir: les Flûtes de Pan (1923, Picasso Müzesi, Paris).

Picasso tanınan en üretken sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı’na göre, toplam resim, 100,000 baskı, 34,000 kitap resmi ve 300 heykel ve birçok seramik ve çizim üretmiştir.

Bir genelevdeki beş hayat kadınını gösteren ve Kübizm akımının en önemli örneklerinden biri olarak görülen ünlü eseri Avignonlu Kadınlar, Fransa’da 1907 yazında çizilmiştir

En tanınmış eseri Alman ordularının Guernica kasabasını bombalamasını anlatan Guernica adlı eseridir. Resim 1937’de yapılmıştır. Bu resim şu anda Madrid’de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadır. Picasso, bir sergisi sırasında kendisine, “Bu resmi siz mi yaptınız” diye soran bir Alman generaline, “Hayır, siz yaptınız” cevabını vermiştir. Bu resim Picasso’nun savaşa ve Guernica’nın bombalanmasına karşı duyduğu güçlü nefreti anlatmaktadır. Resimdeki insan ve hayvan figürleri acı, hüzün ve savaşa karşı duyulan nefreti yansıtmaktadır.

Ayrıca 1911 yılında Leonardo Da Vinci’ye ait Mona Lisa eserini, bu eserin doğduğu şehir, Floransa’ya kaçırmakla suçlandı.

Aşağıda Ünlü Guernica tablosu`nun fotoğrafı bulunmaktadır.

Ünlü Guernica tablosu:

Aşağı`daki bilgiler bydigi.net`den alınmıştır. Pablo Picasso`nun eserleri:

Bilim ve Sevecenlik (1895): On dört yaşında iken, muhtemelen ölen kız kardeşi Conception anısına yaptığı bu resimde figürlerin rolü değiştirilmiştir. Rahibenin kucağında hasta kadına bakan küçük kız o sıralarda kaybettiği küçük kız kardeşi olabilir. Hasta kadının nabzını tutan kızıl sakallı doktor figürü için babası model olarak ona yardım etmiştir. Madrid ve Malaga’ da sergilenen resim bir yarışmada altın madalya kazanmıştır (st) (ds).

Çıplak Ayaklı Kız (1895): Elleri kucağında bitişik duran klasik pozda Coruna’ nın eserlerine duyduğu hayranlık sezilmektedir. Duruştaki hüzün, bakıştaki ciddiyet mükemmel resmedilmiştir. Modelin kim olduğu bilinmemekle birlikte genç Picasso ile aynı yaşlarda olduğu bellidir. O kadar küçük yaştaki bir ressam için şaşırtıcı güzellikte olup yıllar boyunca en sevdiği eseri olarak yanında kalmıştır. Belki de tablo ona ölen kız kardeşini anımsatmakta idi (ds) (mlb).

Annesinin Portresi (1896): Çok sevdiği annesinin portresi

Babasının Portresi (1895-1896): Babasının resmi

Pepa Teyzenin Portresi (1896): Tüm İspanyol tarihinin en iyi portrelerinden biri (Rembrandt düzeyinde başarılı) olarak kabul edilmiştir (st).

İlk Komünyon (1896): Dinsel konulu ilk resmidir. Babasını ve ablası Lola’ yı resmeder. Ön cephedeki şamdanda görülen dört mum, kız kardeşi Conchita’ nın ölümünü simgeler (ingo).

Els Quatre Gats’ ın Menü Kapağı (1899): Burada hayran olduğu Toulouse Lautrec’ in biçemini çağrıştıracak bir üslup kullanmıştır. Kafe o dönemde tüm ilericilerin, aydınların, demokratların, yazarların, sanatkarların toplanma ve buluşma yeri idi. Buraya takılan pek çok dostunun portrelerini tuallere, kağıtlara ve pe-çete kağıtlarına resmetmiştir (st)

Le Moulin de la Galette (1900): Renoir ve Toulouse Lautrec’ e bir meydan okuma olan bu eser, Picasso’ nun Fransız resminin devleri arasına girmesini sağlamış tır (art).

Casagemas Tabutta (1901): Arkadaşının ölümü Picasso’ yu derinden sarsmıştı. Van Gogh resimlerine benzer bir biçimde arkadaşının ışıldayan mumla aydınlanmış solgun yüzünü hafızadan resmetmiştir. Şakak ölümcül kurşunun izi ile damgalanmıştır

Ruh Çağırma (Casagemas’ ın Gömülüşü) (1901): Özellikle El Greco’ nun “Orgaz Kontu’ nun Gömülmesi” adlı eseri ile bağlantılıdır. Törendeki soyluların yerini bedbaht kimsesizler almıştır. Arka plandaki göğe yükseliş sahnesi Toledo’ daki başyapıtın kutsallığına anlamlı yergiler içerir. Çıplak kadınlar ve fahişeler Casagemas’ ın ruhunu son kez selamlarlar

İki Cambaz (1901): “ Lapin Agile” adlı kahvede parlak yeşil renkli alkol de-recesi yüksek absent içen iki arkadaşın içe dönük yalnızlığı ve hüznü betimlenmekte dir

Hayat (1903): Mavi resimlerin en önemlisidir. Tuvalin solunda çıplak bir çift, sağında iğne ipliğe dönmüş bir anne. Hayatın en önemli olaylarının (aşk ve annelik) bir tür yıkımdan başka bir şey olmadığını anlatmak ister gibidirler. Genç adamla anne arasında arkada yer alan eskizler yaratının (sanatın) varlığını betimlemektedir. Picasso sanatın insanı ölümden kurtaracağını düşünmektedir: Sanat hayattır

Akrobat ve Genç Cambaz (1905): Geniş ve kaslı sırtını gördüğümüz atlet bir küpün üzerinde oturmakta, topun üzerinde denge kurmaya çalışan küçük bir kıza bakmaktadır. Zarif bir hareketle yukarı kalkmış kollar ve kalçası dışarıda duran gövde. Tablo bir karşıtlığı çağrıştırıyor: Bir yanda güç ve sağlam denge, diğer yanda hafiflik esneklik ve zerafet. Oturan figürün Michelangelo biçemine benzer çizimi dikkat çekicidir .

Soytarılar Ailesi (1905): Picasso’ nun o zamana kadar giriştiği en büyük boylu tablodur ve iki metrekareden fazla yüzeyi vardır. Tabloda mavi dönemde yitirdiği renkleri yeniden yakalamıştır. Resimde yer alan figürlerde, eğlendirici rolleri ile çelişen ciddi bir görünüm hakimdir. Soytarının (yani Picasso’ nun) elini tutan ve elinde bir çiçek sepeti olan olan küçük kız, yitirdiği kardeşi Conception’ la aynı yaşlardadır. Şişman palyaço Picasso’ nun arkadaşlarından Apollinaire, oturan kadın da sevgilisi Ferdande olabilir.

Paletli Kendi Portresi (1906): Resim kübizm önceki dönemde, Picasso tarafından geliştirilen değişik bir biçimsel denemeyi göstermektedir: Stil yaratma, doğal oranları ve perspektif kuralları terketme gibi. Yüz hatları ilkel Afrika heykellerine benzer şekilde basitleştirilmiştir. Amaç açıkça bağımsız karakterini belirginleştirmektir.

İki Çıplak kadın (1906): Resim özgün bir tarzda ayna karşısında Venüs temasını yorumlar. Picasso yansıma oyunlarının yerine iki ayrı ama benzer bedenin adeta elle tutulur hacmini koymuştur. Figürlerin biçimsel basitliği Cezanne’ ın banyo yapanlarına ve Gauguin’ in primitif çıplaklarına duyduğu ilgiyi anlatır. Bu resim Avignon’ lu Kızlar için bir ön çalışma kabul edilebilir.

Gertrud Stein’ ın Portresi (1905-1906) Bu meşhur portrenin yapımı sırasında Getrud Stein uzun çalışma sürelerince pozlar verir. Aylar sonra Picasso memnun olmadığı için yüzü siler. Daha sonra yüze maske görünümü vererek resmi yeniden yapar. Alın pürüzsüz ve bombeli, çizgiler her türlü kişisellikten uzak, şematik ve düzenlidir. Model daha sonra: “Hep ben olarak kalan tek portrem”, diyecektir.

Kendi Portresi (1907): İlkellik ve barbarlık. Keskin çizgiler ve renk uyumu. Yuvarlak hatların yerini, keskin diagonal çizgiler biçiminde vahşi bir analitik deformasyon almıştır.

Avignonlu Kızlar (1907): Kübizmin ve modern sanatın doğuşunu simgeler. Geleneksel batı resminin ana prensiplerine (perspektifsel yanılsama, uyum ve simetri) karşı çıkılarak konu tüm yüzeye yayılmış, bir anlamda desantralize edilmiştir. İnsan yüzünün temsili kurallarının bozulması en uç noktaya ulaşmıştır. Picasso bu resim için yaklaşık 809 tane taslak çizmiştir. Önceleri “Avignon Genelevi” adını verdiği resmin ilk taslaklarında bir öğrenci ve bir denizci olmak üzere iki erkek figürü de mevcuttu (st) (art) (mlb). Tabloda iki ayrı kadın tipi ayırt edilmektedir: Resmin merkezindekiler büyük gözlere, 8 şeklinde kulaklara, cepheden görülen bir yüze çizilmiş yandan görünen burunlara sahiptir. Sağdaki iki kadın ise Afrika maskelerini hatırlatan renk taramaları ile daha köşeli çizgilere sahiptir. Yüzleri simetri kurallarını reddetmektedir. Birinin büyük siyah bir gözü ve onun üçte biri büyüklükte diğer bir gözü var. Diğeri ise izleyene arkasını dönmüş olmasına rağmen cepheden görünen yüze sahiptir.

Masanın Üzerindeki Meyvelik ve Ekmek (1908-1909): Eserdeki biçimsel ve perspektif yorum Cezanne’ nin natürmortları ile doğrudan ilgilidir.

Vollard’ ın Portresi (1909): Picasso biçimi parçalamayı daha da ileri götürerek kenar çizgilerini de belirsizleştirir. Galeri sahibinin fizyonomisi yakından bakıldığında tanınmaz iken tuvalden uzaklaştıkça belirginleşmele başlar. Yüzün belirli unsurları (gözler, burun ağız) biçimci bir tanımlama ile vurgulanarak korunmuştur.

Hasır İskemleli Natürmort (1912): Bu eser iskemle hasırı ve tabloyu çerçeveleyen halat gibi “Bireşimsel Kübizm” öğeleri içerir (art 84). Sağda yukarıda bir limon dilimi, kenarları süslü bir üçgen, sadece üstünkörü çizgilerle belirlenmiş cam bir bardak. Yukarıda bir piponun çubuğu ve çubuk lülesi izleniyor. Solda JOU harfleri “gazete” anlamına geldiği gibi “oynamak” fiilini de çağrıştırıyor. Çünkü tablonun kendisi bir oyun: “Kelime ve imge oyunu” .

Parade (1917): Oyunun perdesine yaptığı resim halen Paris’ te Centre Pompidou’ da bulunur.
Maymun: Sanatçının yaratıcı gücünün dönüşüme uğramış hali. Hem tanrısal hem de cehennemi doğaya sahip çift kişilikli bir yaratıktır.
Yıldızlı Top: Dünyanın simgesidir. Top bir mitoloji yaratığının (Pegasos) ayaklarının dibinde durur. Bu bir başka kanatlı yaratığı kaypak bir biçimde dengede tutmaktadır.
Cambazlar: Tehlike ve kurulu düzene karşı gelerek yaradılışın temel koşullarını gösteren tersine bir dünyanın sakinleridir. Antik tanrıların soyundan gelirler. Kimisi Apollon’ un güneşsel, kimisi Hermes’ in cehennemi doğasına sahiptir. Ölümcül atlayış yaşamın büyüsünü kutsamak ve ölüm tehlikesini kovmak için bir araçtır. Onların giysileri altında evrenin düzenleyicileri gizlenir.

Koltukta Oturan Olga’ nın Portresi (1917):

Kumsalda Koşan Kadınlar (1922): Klasik kurallar özgün bir şekilde yorumlanmıştır: Bedenin oranları değiştirilmiş, biçimsel deformasyon ve hacim kazandırma yoluna gidilmiştir. Boyutlar aşırılık kazanmıştır.

Dans (1925): Üç kişinin parçalanmış gövdeleri, cırtlak renkleri ve baygın hareketleri. Kafası tersine dönmüş, bir bacağı yukarı kalkmış ve memesinin biri havada olan bir kadın. Sağda ise çivi şeklindeki eliyle kadının elini tutan bir adamın karanlık profili görülmektedir. Ortada kolları havaya kalkmış diğer bir kadın izlenmektedir. Tablo aslında ressamın içinde bulunduğu ruh halini ve çelişkilerini betimlemektedir: Kendisinden ayrılmayı reddeden karısı Olga’ ya rağmen Maria Theresa’ yı istemektedir.

Kadın Büstü (1931): Oranlar devleştirilmiştir. Uzuvlar açıkça cinsellik taşımaktadır. Biçimsel bozulma en son sınırdadır.
Ayna Karşısında Kadın (1932): Marie-Therese Walter’ in bedeni en mahrem hali ile resmedilmiştir.

Afrika Heykel Sanatı: Picasso ve kübizm üzerindeki etkisi yıllarca birincil faktör olarak kabul edilmiştir. Arkadaşı şair Apollinaire zengin bir maske koleksiyonuna sahipti. Louvre müzesinden çalınan bir Afrika maskının Picasso’ nun grubunda görüldüğü, daha sonra yerine bırakıldığı rivayet edilir. Yıllar sonra Picasso “Avignonlu Kızlar” ın “8” şeklindeki kulaklarını bu masktan esinlenerek yaptığını itiraf edecektir.

Maria Theresa’ nın Portresi (1937): Maria Theresa’ nın bedeninin cinselliği, sapsarı saçları yeni bir resim tarzı için ilham kaynağı olur. Maya’ nın 1935 yılında doğumundan sonra ilişkileri bozulur. Portrede burun, dudak ve çene profilden, buna karşılık gözler karşıdan görülüyormuş gibi resmedilmiştir.

Ağlayan Kadın (1937): Kadının derin acısı sert renkler ve şiddetli fırça vuruşları ile tuvale aktarılmıştır. İzleyicinin dikkati hemen ağız ve dişlerin çevresindeki soğuk mavi ve beyazlara odaklanıyor. Gözler ve alın yer değiştirmiş. Resim İspanya iç savaşında toplu olarak katledilen masum insanlar için gözyaşı döken bir kadını betimlemektedir. Kadının yüzünün çarpıtılıp kırılması, gözlerin önden, burunun yandan görüntülenmesi Picasso için tipiktir. Resim naziler tarafından hiç beğenilmemiş ve çöpe atılmıştı.

Dora Maar’ ın Portresi (1937)

Maya Denizci Bebekle (1938). Maya annesi Maria Theresa’ nın sarı saçlarını ve mavi gözlerini almıştır. Picasso’ nun eserlerinde artık çocuk masumiyetine rastlanmayacak gibidir. Biçim, düzey ve perspektifin bozukluğu tipik Picasso unsurları taşımaktadır.

Maria Theresa’ nın Portresi (1939)

Boğa Başı (1942): Bir bisiklet gidonu ile selesinden oluşturulmuştur.

Dünya Barış Kongresi (1949): Komünist partiye katılması ve barış hareketi içerisinde yer alması sonucu, Picasso’ nun ünü eskisinden de çok yaygınlaştı. Adı sosyalist ülkelerin hepsinde anılır oldu. Barış güvercini posteri duvarlara asıldı, milyonlarca insanın umutlarını dile getirdi. Güvercin gerçek bir simge oldu.

Keçi (1950): 1941′ den itibaren heykel yeniden birincil uğraşı haline gelir. Ve orada da birtakım yenilikler yapmaya başlar. Çöplüklerden veya atıkların yığıldığı alanlardan topladığı az bulunur tuhaf nesneleri biraraya getirmeye koyulur: Bir palmiye yaprağı keçinin sırtını oluşturur. Bir sepetten yapılmış karın, odun ve hurda demir parçalarından ayaklar, demirden bir kuyruk, bağ kütüklerinden keçiboynuzu ile keçisakalı, karton kulaklar, konserve kutusundan göğüs kemiği, iki seramik testiden memeler, ikiye katlanmış metal kapaktan üreme organı ve bir metal borudan ortaya çıkan anus. Tüm bu malzeme alçı ile kaplanmış ve daha sohra da bronza dökülmüştür

İp Atlayan Küçük Kız (1950): Beden için bir sepet, iki eski ayakkabı, çiçek için bir pasta kalıbı, saçlar için dalgalı karton. Heykel yere değmiyor, çünkü kız atladığı ipin üzerinde duruyor.

Jacquelin Roque’ nin Portresi (1954): Picasso’ nun hayatına giren bütün kadınlar gibi Jacquelin de resimlerine konu olmuştur. Onun resimlerini bir tutku halinde, biçimi renklere, çizgilere ve dokulara indirgeyerek yapmıştır.

Las Meninas (1957): Velazquez’ in baş yapıtının ilk uyarlamasıdır. Resimdeki en ufak ayrıntılar dahi çözümlenmiştir.

Futbolcu (1961): Picasso, kendi estetik kavramını başarı ile yansıtan yüze yakın heykel yapar. Seyredenin her tarafını görebilmesi için resimin tersine bu kez iki boyutluluk söz konusudur

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir